Nazan Bekiroğlu ( Siyah )
Nazan Bekiroğlu |
Gökkuşağının saltanatında yeri olmasa da kuşku yok, siyah renklerin en asilidir. Hal böyleyken bir
Kendisini “kara” olarak gösterdiği deyimleri boldur siyahın ve bunların çoğunda olumsuz çağrışımlarla yüklüdür. Kimine kaderdir, karayazı; kimine kasvet ve fırtınanın kelimesidir, Karadeniz; dayanılmayacak haberler onunla gelir, karahaber. Karalisteler uzayıp gider, Karakaplı'nın açılması an meselesidir.
Siyahın, çağrıştırdığı bütün olumsuzluklara rağmen, tecrübe ettiği öyle manalar vardır ki diğerlerini anında gölgede bırakır. Sayısal değerinin sıfır olmasına mukabil siyah, “hîç"in varlıkta, "sıfır"ın hesaptaki manasının renkler içindeki karşılığıdır çünkü. Yokluktaki varlık, bitişteki başlangıçtır o. Görünenin ötesinden haber, sözün bittiği yerdeki muazzam anlamdır.
Noktadır.
..
Görünürde yağmuru vardır, gülü vardır, lâlesi vardır, incisi vardır siyahın. Ama yanılıyoruz aslında, bunların hepsi birer aldatmacadır. Doğa siyahı sevmez çünkü, onun siyahları çoğu kez kandırıcıdır. Siyah lâle, siyah gül, tahayyülü ne kadar kışkırtsalar da ikisi için harcanan hummalı gayret de ortaçağ simyacılarının taşı altına çeviren kimyayı bulma çabaları gibi sonuçsuz kalır meselâ. Elde edilen ancak çok koyu, siyaha yakın mor ya da bordo, aldatıcı bir renktir nihayetinde. Ama şu doğrudur ki hatıralar, yaralar, yangınlar, kasvetler, kederler, uzayıp giden geceler hep siyahtır; aşk hepi topu simsiyahtır.
Aşkın tatlı başlangıcı gibi ölümcül bitişine de, hatırasına, inkârına, reddine de en uygun renktir bu yüzden siyah.
Bir resmin kalmış bende, tam ortadan yırtılmış
Hani siyah kazaklı, biliyorsun değil mi?
Bu haliyle siyahla boy ölçüşebilecek, ismi onun yanında anılabilecek yegâne renk beyazdır, eğer ona da renk denebilirse. Renklerin bütününü biri içerirken diğeri reddettiği için birbirlerinin halinden anlarlar böylesine. Ama beyaz, masumiyetten başkasına renk olamaz da siyah tekinsiz terminolojisine en uçurumlusunu ekler.
Nazan Bekiroğlu
Gök kuşağının yedi renkli saltanatında yeri olmasa da kuşku
yok, siyah renklerin en asilidir. ( s. 60 )
— Kelime Defteri Nazan Bekiroğlu
Eninde ve sonunda bütün ölümler benziyor birbirine,
öğrenirsiniz. Ve bölünür hayatınız bir kör bıçağın ucuyla tam orta yerinden
ikiye: Senden önce, senden sonra.
— Mor Mürekkep Nazan Bekiroğlu
Onlar batıydı, biz doğuyduk. İkilik vardı aramızda. Oysa
dünya haritası batıdan bakılarak çizilince doğunun şekli bozuluyordu. Ve dünya,
kendisinden iki harita çıkabilecek kadar büyük gibi durmuyordu, iki hükümdara
yetmiyordu.
— İsimle Ateş Arasında Nazan Bekiroğlu
Sevilen bir kadın can demekti. Bu yüzden, en çok cânım
denirdi ona ortasında bir eliflik nefes hacmiyle.
— İsimle Ateş Arasında Nazan Bekiroğlu
Her sevgi insanın kendisini eşsiz hissetmesiyle başlarmış.
Bense senin eşsiz olduğunu hissettim. O yüzden benim ruhuma düşen şey senin de
ruhuna düştü biz ikimiz bir ırmak köprüsünün korkuluklarına yaslanmış suya
bakarken ve şairliğim tuttu. Sandım ki çoktum, bir oldum. Eğriydim, doğruldum.
Yitiktim bulundum.
— Mücella Nazan Bekiroğlu
Efendiyi seven köle efendidir, kölesini seven efendi
köledir. Tutsaklığın pazarına düştüm mademki zincirim aşktandır diye Yusuf 'a
satsınlar beni.
— Yusuf ile Züleyha Nazan Bekiroğlu
Züleyha, Yusuf'a bir mektup yazmaya başlayıca. Yusuf diye
başladı, Yusuf diye bitirdi. Gördü ki hitaptan öteye geçemedi. Anladı ki aşkın
namesinde ser-nameden öte kelam yok. Ve Züleyha'nın lügatinde Yusuf'tan öte
sözcük yok.
— Yusuf ile Züleyha Nazan Bekiroğlu
Nazan Bekiroğlu Sözleri |
Nazan Bekiroğlu (d. 3 Mayıs 1957), Türk yazar ve akademisyen.1997 yılından beri hikâye, deneme, roman ve incelemelerini yayımlamaktadır. 2006 yılında Cam Irmağı, Taş Gemi adlı hikâyesiyle Türk Yazarlar Birliği hikâye ödülü'nü almıştır.
Hiç yorum yok: