Velhasıl Yorulduk Albayım - Oğuz Atay- Sesli Anlatım
Velhasıl Yorulduk Albayım - Oğuz Atay- Sesli Anlatım
Ama düşünüyorum da albayım bunca acı varken nefes alabilmek ne kadar acı.
Çok afedersiniz ama albayım,ben böyle yaşamak bilmiyorum.
Anlatmaktan vazgeçersem eğer anlayacaklar diye ödüm kopuyor. Son nefesini veren
birine hakaret değil midir albayım, anladım demek ? Zaman zaman düşünmüyor
değilim hatta itiraf etmek gerekirse sıklıkla yapıyorum bunu. Eline geçen ne
diye sormayın albayım. Elimde olan hiçbir şey. Geçen gün evin balkonunda oturup
saatlerce, uzaklara gitmeyi düşündüm sonra farkettim ki paketin içinde bir tane
sigara kalmış. Ne yapalım albayım gidemiyorsak bizim ayıbımız değil ya. Hem
kalıp mücadele etmek gerek her şeye rağmen. Ama albayım ya kalacak bir yeri
olmayan o ne yapsın ? Her yere yabancı olan, her şeye uzak olan ne yapsın ?
Anladım yaşanmaz bir dünya inşa edip onun içinde yaşamaya çalışmak hata. İnsan
cehennemden korkarken onu içinde taşıdığının ne zaman farkına varır albayım ?
Ya da varmasın. Çok üzülür sonra. Zaten insan hiçbir yere varmasın. Ulaşınca
kaybetmekten başka olanağı kalmıyor ki insanın. Beklediği olsun. Özlediği
olsun. Ama kimse kimseyi kaybetmesin albayım. Biliyorum imkanı yok bunun.
Kaybetmek de güzel bir şeydi sonuçta değil mi ? Hem insan hep kazanırsa yani
kaybedecek bir şeyi olmazsa ne anlamı kalır yaşadığı hayatın. Ulan kaybetmenin
neresi güzel diyeceksiniz ama bilmiyorsunuz yeni bir huy edindim kendime son
zamanlarda her şeyi güzel gösteriyor. Belki de kendimi kandırmanın başka bir
yolunu bulmuşumdur kim bilir. Neyse bırakalım şimdi bunları da benim saksıda ki
çiçek kurumuş, hani şu bir heyecanla gidip aldığım çiçek hatırlarsınız. Onu
öyle görünce kendime çok kızdım albayım iki gün boyunca konuşmadım hiç
kendimle. Çünkü bazen sözler yaradan başka bir şey değildir. Arada kabuk tutmuş
olanları böyle tekrar kanatmak iyi oluyor. Nedenini boşverin, bir iç hesaplaşma
deyip kapatalım bunu. Zira kan kaybından ölünüyormuş çok önceleri bir şiirde okumuştum. Yeri gelmişken
söyleyeyim ben öldüğümde hiç üzülmem albayım siz de üzülmeyin olur mu ? İlla
bir şeye üzüleceksek o gün, beşiktaşa üzülelim de yerini bulsun. Zaten yerini
bulan, yerinde olan ne var ki ? Her bir parçamız savrulmuş dört bir yana,
küllerimize üflenmesini bekler olmuşuz. Ama insanın hayatında bir kere de olsa
bir fırtına çıkmalı, alt üst etmeli onu. Öyle bir fırtına ki kimse sağ
kalmamalı geriye. Biraz gaddarca biliyorum ama öyle anlar var ki çıkar yol
kalmıyor başka. Yolunu kaybetmiş birini yolunda giden şeylerin varlığına
inandıramazsınız. İnanmaktan ötesi gereklidir çünkü. Susmak, belki de yanına
oturup susmak, beyhude konuşmaktan daha içtendir kim bilir ? Hep konuştular
albayım, çok dinledim ama hiç susmadılar. Sanırım başka bir lisana ihtiyaç
duyuyorum son günlerde kimselerin bilmediği. Diğer türlü çok denedim ama
olmadı. Ne yapalım olmayınca olmuyormuş. Size olmayanları toplayıp çıkan
sonuçla bir ev yapabilirim hemen karşıdaki boş arsaya, hem komşu oluruz fena mı
? Ya da yok öylesi olmaz şimdi siz giderseniz ben ne yaparım albayım ? Herkes gitti
zaten siz de giderseniz… Siz hiç gitmeyin olur mu albayım ? Biz burada böyle
oturalım, boşluğu dövelim şanımıza en yakışanı bu. Arada bir dışarıya çıkıp
temiz hava almayı ihmal etmezsek bizden iyisi yok. Ama düşünüyorum da albayım
bunca acı varken nefes alabilmek ne kadar acı. Bir acayip haldeyim işte böyle
uzun süredir. Özür dilerim albayım başınızı ağrıttım kusura bakmayın. Velhasıl yorulduk işte.
Hoşça kalın albayım.
Oğuz Atay Tüm Yazı ve Alıntılarını Edebiyat Parkı sitemizden okumak için tıklayınız.
Oğuz Atay |
Oğuz Atay Tüm Yazı ve Alıntılarını Edebiyat Parkı sitemizden okumak için tıklayınız.
Hiç yorum yok: