MİLAN KUNDERA- VAROLMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ
MİLAN KUNDERA- VAROLMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ
Milan Kundera
Tereza, Tomas’ı beklenmedik bir zamanda Prag’da ziyarete
geldiğinde Tomas, Birinci Bölüm’de söylediğim gibi, onunla hemen o gün, daha
doğrusu o saat sevişti ama ardından Tereza birdenbire ateşlendi. Tereza yatakta
yatar, Tomas onun başucunda ayakta beklerken Tomas birden önüne geçemediği bir
duyguya kapıldı; Tereza sazdan sepete konulup, nehir aşağı bırakılarak
kendisine yollanmış bir çocuktu.
Terk edilmiş çocuk imgesi giderek Tomas’ın çok sevdiği bir
şey oldu ve Tomas sık sık içinde bu imgenin yer aldığı eski efsaneler üzerine
düşünmeye başladı. Sofokles’in Oedipus’unun çevirisine el atarken de aklında bu
vardı anlaşılan. Oedipus hikayesi herkesçe bilinir; çocukken terkedilen
Oedipus, Kral Polybus’a götürülür ve onun tarafından büyütülür. Delikanlı
Oidipus, bir gün bir dağ yolunda at süren bir soyluya rastlar. Aralarında kavga
çıkar ve Oedipus soyluyu öldürür. Sonra Kraliçe Joasta’nın kocası ve Tebai
kentinin kralı olur. Oysa ki dağlarda öldürdüğü adamın babası, yatağına girdiği
kadının ise anası olduğundan haberi yoktur. Bu arada kader, halkına veba
hastalığını musallat eder ve bu salgın hastalık nedeniyle onlara büyük acılar
çektirir. Oedipus halkının çektiği acıların nedeninin kendisi olduğunu
anlayınca, gözlerini kör eder ve o kör haliyle Tebai’den çıkar gider.
Milan Kundera
Milan Kundera |
Hiç yorum yok: