Header Ads

Son Yazılar
recent

Oğuz Atay - Unutulan

 Oğuz Atay - Unutulan
'Ben tavanarasındayım sevgilim! ' diye bağırdı delikten aşağı doğru. 'Eski kitaplar bugünlerde çok para ediyor. Bir bakmak istiyorum onlara.' Son sözlerimi duydu mu? 'Orası çok karanlıktır; dur, sana bir fener vereyim.' İyi. Durgun bir gün. Bütün hayatım boyunca sürekli bir ilgi aradığımı söylerdi birisi bana. Gülümsediğimi gösteren bir ayna olsaydı; biraz da ışık. 'Bir yerini kırarsın karanlıkta.' Delikten yukarı doğru bir el feneri uzandı. Fenerli elin ucundaki ışık, rasgele, önemsiz bir köşeyi aydınlattı; bu eli okşadı. El kayboldu. Ne düşünüyor acaba? Gülümsedi: Gene mi düşünüyor?
Yıllardır bu tozlu, örümcekli karanlığa çıkmamıştı. Işığı gören bazı böcekler kaçıştılar. Korktu; fakat, yararlı olacağını düşünmek kuvvetlendirdi onu. Belki de hiçbir şey söylemeden başarmalıyım bu işi. Benden bir karşılık beklemiyor. Ona yardım etmek mi bu? Bilmiyorum, bazen karıştırıyorum; özellikle başımda uğultular olduğu zamanlar. Onun gibi düşünmeyi bilmek isterdim. Bana belli etmemeye çalışarak izliyor beni. Çekiniyor. Acele etmeliyim öyleyse. Feneri yakın bir yere tuttu; annesiyle babasının resimleri. Aralarında eski bir ayakkabı torbası, kırık birkaç lamba. Neden hiç sevmediler birbirlerini? Ölecekler diye öylesine korkmuştum ki. Torbayı karıştırdı. Tuvaletle gittiğim ilk baloda giymiştim bunları. Her gece biriyle dışarı çıkardım, dans etmek için. Aman Allahım! Nasıl yapmışım bunu? Ellerinin tozunu elbisenin üstüne sildi. Mor ayakkabılarına baktı: Buruşmuşlar, küflenmişler. Sol ayağına giydi birini: Ölçülerim hiç değişmemiş. Utandı; gene de çıkaramadı ayağından. Topallayarak bir iki adım attı. Sonra resimlere yaklaştı, diz çöktü, yanyana getirdi onları. Dirseğiyle tozlarını sildi biraz. Beni de kendilerini de anlamadılar. Ne kadar ağlamıştım. Aşağıda onlara bir yer bulabilir miyim? Koridorda, sandık odasında… saçmalıyorum. Onları unutmadım, onları unutmadım. Babasının yüzünde gururlu bir somurtkanlık vardı. Aynı duvara asamam onları. Evin düzenini hızla gözünün önünden geçirdi. Yanyana olmak istemezlerdi; mezarda bile. Resimlerden birini aldı; feneri yere bırakmıştı, hangi resmi aldığını bilemedi. Yüksekçe bir yere koydu onu. Biraz telaşlanmıştı; dizini bir tahtaya çarptı. Sendeledi, yere düştü; hafif bir düşüş. Kalkmaya cesaret edemedi; emekleyerek fenerin yanına gitti. Bir torba daha. Boşalttı: eski fotoğraflar! Amacından uzaklaşıyordu. Bana baskı yaptığını düşünmemeliyim. Yüzüne karşı söylesem bile, içimden geçirmemeliyim bunu. Aceleyle resimleri yere yaydı, el fenerini dolaştırdı tozlu karartılar üzerinde. Başka bir eve çıkmış olabilirdim, bir daha hiç görmeyeceğim birine bırakmış olabilirdim bütün bunları. Resimleri karıştırdı: Ne kadar çok resim çektirmişim yarabbi! Çoğu da iyi çıkmamış. Gülümsedi: O zamanlar ne kadar uzunmuş etekler. Çirkin bir uzunluk. Duruşlar da gülünç. Kim bilir hangi filmden? Arkamı dönüp yürüyormuş gibi yapmışım da birden başımı çevirmişim. Kime bakmışım acaba? Aynı elbiseyle bir resim daha. Yanımda biri var. Resim çok tozlanmıştı. Tozlu da olsa tanıyor insan kendini. Parmağını ıslattı diliyle; tozlar önce çamur oldu, sonra… İlk kocasının gülümseyen yüzünü gördü parmağının ucunda. Aman yarabbi! bir zamanlar evliydim ben de… sonra gene evliydim. İnsan bir günde varamıyor bir yere, ne yapalım? Nereye? Tanımlayamadığım, bir ad veremediğim duygular yüzünden ne kadar üzülmüştük. Eğildi, bir avuç resim aldı yerden: Bu resim çekilmeden önce, nasıl hiç yoktan bir mesele çıkarmıştım, sonra da yürüyüp gitmiştim. Sonra ne olmuştu? Sonra… buradasın ya… bu evde. Demek sonra hiçbir şey olmadı onunla ilgili. Ne kötü, ne de iyi bir şey: demek ki hiçbir şey. Ama bunu hissetmedim; geçişler öyle sezdirmeden oldu ki… Hayır, düşüncelerin karıştı; basit anlamıyla sözlerin…
..........
..........
Oğuz Atay


Oğuz Atay Hayatı:

Aşağıda Oğuz Atay hayatının özeti yani kısaca hayatı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Oğuz Atay biyografisi, özgeçmişi şöyle başlamaktadır.

Oğuz Atay


Oğuz Atay (1934; İnebolu, Кastamonu - 13 Aralık 1977, İstanbul), Türk yazar.

Babası, VI., VII dönem Sinop, VIII. Dönem Кastamonu Milletvekilliği yaρan Cemil Atay'dır. 1951'de bugünkü adı Ankara Koleji olan Ankara Maarif Koleji'ni, 1957'de de İTÜ İnşaat Fakültesi'ni bitirdi. Üç yıl sonra İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi (şimdiki Yıldız Teknik Üniversitesi) İnşaat Bölümü'nde öğretim üyesi oldu. 1975'te doçent olan Atay, Topografya adlı bir de mesleki kitaρ yazdı. Çeşitli dergi ve gazetelerde makale ve söyleşileri yayınlandı. Oğuz Atay, Tutunamayanlar'ın 1971-72'de yayınlanmasından sonra, önemli bir tartışmanın odak noktası oldu. Bu romanıyla 1970 TRT Roman Ödülü'nü kazandı.

Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar, eleştirmen Berna Moran tarafından, "hem söyledikleri hem de söyleyiş biςimiyle bir başkaldırı" olarak nitelendirilmiştir. Moran'a göre Tutunamayanlar'daki edebi yetkinlik, Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır.

Atay'ın büyük etki yaratan eseri Tutunamayanlar'ı 1973'te yayınladığı Tehlikeli Oyunlar adlı ikinci romanı izlemiştir. sozkimin.com Hikâyelerini Korkuyu Beklerken başlığı altında toplayan Atay, 1911-1967 yılları arasında yaşamış Prof. Mustafa İnan'ın hayatı konu eden Bir Bilim Adamının Romanı'nı 1975 yılında yayımlamıştır. 1973 yılında yayımlanan Oyunlarla Yaşayanlar adlı oyunu Devlet Tiyatrosu'nda sahnelenmiştir. Atay, beyninde çıkan bir tümör nedeniyle büyük projesi "Türkiye'nin Ruhu"nu yazamadan 13 Aralık 1977'de, İstanbul'da hayatını kaybetmiştir. Edirnekaρı Sakızağacı Mezarlığı'na defnedildi.

Öldükten sonɾa 1987'de Günlük, 1998'de ise Eylembilim adlı kitaρlaɾı yayımlanmıştıɾ. Sağlığında hiçbiɾ kitabı ikinci baskı bile yaρamayan Atay'ın kitaρlaɾı ölümünden sonɾa büyük ilgi göɾdü ve defalaɾca basıldı. Yıldız Ecevit'in hazıɾladığı Oğuz Atay biyogɾafisi "Ben Buɾadayım..." - Oğuz Atay'ın Biyogɾafik ve Kuɾmaca Dünyası 2005 yılında yayınlandı.

Tehlikeli Oyunlaɾ ɾomanı, 2009 yılında Seyyaɾ Sahne taɾafından aynı adla tiyatɾo oyunu olaɾak uyaɾlanaɾak sahnelenmeye başlanmış ve hâlen sahnelenmektediɾ. Biɾ Bilim Adamının Romanı adlı biyogɾafik eseɾi de 2012 yılında Biɾ Bilim Adamının Oyunu: Mustafa İnan adıyla Te Sahne taɾafından tiyatɾoya uyaɾlanaɾak sahnelenmeye başlanmıştıɾ.

Eseɾleɾinde düşle geɾçeğin biɾbiɾine kaɾışması, üstkuɾmacanın kuɾgunun ana ilkesi olması Oğuz Atay'ı postmodeɾnist ɾoman kategoɾisinde eseɾ veɾen ilk yazaɾ yaρmıştıɾ. Oğuz Atay, özellikle Tutunamayanlaɾ ɾomanında, modeɾn şehiɾ yaşamı iςinde biɾeyin yaşadığı yalnızlığı, toplumdan kopuşlaɾı ve toplumsal ahlaka, kalıplaşmış düşünceleɾe yabancılaşan, tutunamayan biɾeyleɾin iç dünyasını anlatıɾ. Yaρıtlaɾı eleştiɾi, mizah ve iɾoni baɾındıɾıɾ. Кastamonu Valiliği kendisi adına 2007 yılından beɾi Oğuz Atay Edebiyat ödülleɾi veɾmektediɾ.
kaynak: wikipedia

Yayımlanmış eseɾleɾi
Tutunamayanlaɾ (1972)
Tehlikeli Oyunlaɾ (1973)
Biɾ Bilim Adamının Romanı (1975)
Koɾkuyu Bekleɾken (1975)
Oyunlaɾla Yaşayanlaɾ (1975)
Günlük (1987)
Eylembilim (1998)
Oğuz Atay Sözleri:

Aşağıda Oğuz Atay kısa anlamlı sözlerini okuyacaksınız. Yorum yaparak Oğuz Atay konusuna katkıda bulunabilirsiniz.

Beni anlamalısın. Çünkü ben bir kitap değilim. Öldükten sonra kimse beni okuyamaz. O yüzden yaşarken anlaşılmaya mecburum. / Oğuz Atay

Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, ağzına dolar insanın. Sussan; acıtır, konuşsan; kanatır. / Oğuz Atay


Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, ağzına dolar insanın. Sussan; acıtır, konuşsan; kanatır. / Oğuz Atay


Gel seninle bir kez daha ağlayalım. Yaşanmışlara, yaşanmamışlara, bir de hiç yaşanmayacaklara. / Oğuz Atay

Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, ağzına dolar insanın. Sussan; acıtır, konuşsan; kanatır. / Oğuz Atay

Umursadığınız insan sizi hayal kırıklığına uğrattığında, insanları önemsemekten vazgeçip yalnızlığı seçiyorsunuz. / Oğuz Atay


İyi geçinmek, iki kişinin kusursuz olmasıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmesiyle olur. / Oğuz Atay


Gel seninle bir kez daha ağlayalım. Yaşanmışlara, yaşanmamışlara, bir de hiç yaşanmayacaklara. / Oğuz Atay

Korkuyoruz. Düşünmekten ve sevmekten korkuyoruz. İnsan olmaktan korkuyoruz. / Oğuz Atay

Ne zaman vaktin var? dedi. Her zaman. Ona bu sözü söylemedim tabii. Her zaman vakti olanlara saygı duyulmaz. / Oğuz Atay
Sevgili insanlık. Bir çocuk masumiyetiyle, bir kez daha 'elma' diyorum, ne olur çık ortaya artık. / Oğuz Atay


Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, ağzına dolar insanın. Sussan; acıtır, konuşsan; kanatır. / Oğuz Atay


Beklenen geç geliyor, geldiği zaman da insan başka yerlerde oluyor. / Oğuz Atay


Nereden başlıyorduk? İlk önce seviyor muyduk? Yoksa ilk önce güveniyor muyduk? / Oğuz Atay


'Zamana bırakın'. Ne korkunç bir söz! / Oğuz Atay


İyi geçinmek, iki kişinin kusursuz olmasıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmesiyle olur. / Oğuz Atay


Acı insanları yakınlaştırırmış, hangimiz mutluyuz da bu kadar uzak kaldık birbirimize? / Oğuz Atay


Kahve içmek sözün gelişi tabi. Aslında sizinle uzun uzun konuşmak size bütün dertlerimi anlatmak isterdim. / Oğuz Atay


Bu dünyada ne zaman bir umut ışığı bulsanız onu söndürmek isteyen birileri olur. / Oğuz Atay


Bazılarımız şiirlere, şarkılara, filmlere, kitaplara tutunuyor. Sanırım artık insan, tutunamıyor insana. / Oğuz Atay


Umursadığınız insan sizi hayal kırıklığına uğrattığında, insanları önemsemekten vazgeçip yalnızlığı seçiyorsunuz. / Oğuz Atay


Ne zaman vaktin var? Dedi. Her zaman. Ona bu sözü söylemedim tabii. Her zaman vakti olanlara saygı duyulmaz. / Oğuz Atay


Sevgili insanlık. Bir çocuk masumiyetiyle, bir kez daha 'elma' diyorum, ne olur çık ortaya artık. / Oğuz Atay

Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, ağzına dolar insanın. Sussan; acıtır, konuşsan; kanatır. / Oğuz Atay

Beklenen geç geliyor, geldiği zaman da insan başka yerlerde oluyor. / Oğuz Atay
Nereden başlıyorduk? İlk önce seviyor muyduk? Yoksa ilk önce güveniyor muyduk? / Oğuz Atay
'Zamana bırakın'. Ne korkunç bir söz! / Oğuz Atay

İyi geçinmek, iki kişinin kusursuz olmasıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmesiyle olur. / Oğuz Atay

Acı insanları yakınlaştırırmış, hangimiz mutluyuz da bu kadar uzak kaldık birbirimize? / Oğuz Atay
Kahve içmek sözün gelişi tabi. Aslında sizinle uzun uzun konuşmak size bütün dertlerimi anlatmak isterdim. / Oğuz Atay

Bu dünyada ne zaman bir umut ışığı bulsanız onu söndürmek isteyen birileri olur. / Oğuz Atay
Bazılarımız şiirlere, şarkılara, filmlere, kitaplara tutunuyor. Sanırım artık insan, tutunamıyor insana. / Oğuz Atay

Umursadığınız insan sizi hayal kırıklığına uğrattığında, insanları önemsemekten vazgeçip yalnızlığı seçiyorsunuz. / Oğuz Atay

 Ne zaman vaktin var? Dedi. Her zaman. Ona bu sözü söylemedim tabii. Her zaman vakti olanlara saygı duyulmaz. / Oğuz Atay

Ben iç dünyama dönüyorum, orada hayal kırıklığına yer yok. / Oğuz Atay
Neden bazı insanlar, bazı şeyleri hiç bilmiyorlar? Duysalar, dinleseler, hatta karşılarında görseler bile bilmiyorlar. / Oğuz Atay

Ne olurdu aramızda her şeyi konuşmuş olsaydık. / Oğuz Atay

Beni de, kendilerini de anlamadılar. / Oğuz Atay

Beynimi yıllık izne çıkarmak istiyorum. / Oğuz Atay

Her insanın yaşadığı en az iki hayatı vardır. Biri bildiğimiz vitrinlik diğeri bilmediğimiz derinlik. / Oğuz Atay

Oysa bütün hayatımız yaşadıklarımız ile düşündüklerimiz arasındaki masum çelişkiden ibarettir. / Oğuz Atay




Bir şarkının sonuna kadar sabredemedim. Bundan kaybediyorum, böyle olduğum için. / Oğuz Atay

Araya biraz zaman, zamanla biraz boşluk girdi mi; kaldığın yerden devam edemezsin hiçbir an. / Oğuz Atay

İnanarak dinlememizi güçleştiriyorlar. İnsan her sözü kuşkuyla karşılıyor artık. Gerçekle düş birbirine karışıyor; yalanın nerede bittiğini anlayamıyoruz. Tutunacak bir dalımız kalmıyor. Tutunamıyoruz. / Oğuz Atay

Onu hemen unutmadım doğrusu. Fakat içimden bir ses biraz bekle diyordu, sonu iyi olacak. / Oğuz Atay

Öle bir yarım yamalaklığımız var ki, bizim dramımız, bizim trajedimiz, akıl almaz bir biçimde gelişiyor. Ayrıca, bir trajedinin içinde olduğumuzun farkında bile değiliz. Çok güzel yaşayıp gittiğimizi sanıyoruz. / Oğuz Atay

Yalnız, hissediyorum ki artık bunun sonu yok. Saatlerce evde hiçbir şey yapmadan oturuyorum. Sonra tam çıkarken evde kalsaydım bir şeyler yapabilirdim gibi hissediyorum. Galiba hep acele ettim. Hep yapması gereken çok şey olduğunu hissedip, hiçbir şey yapmak istemeyen biriydim. İçimde adı boş ukdeler biriktirdim. Dolduracak birini bekledim, kendimden umudu kestikten sonra. Sonra beklemekten de vazgeçtim. Ben gittim ayağına! Ruhunun kapısına. Kapı duvar olmanın yarası eklenince, akan kan hız kazandı sadece. Bu kadar. Sonra tekrar dön dolaş yine aynı duvar. / Oğuz Atay

İnsanın geliştiği filan yok. Yalnızca kusurlarına alışıyor, o kadar. / Oğuz Atay

Ne ölmek nefessiz kalmaktır; ne de yaşamak nefes almaktır. Yaşamak; sevilmeyi hakeden birine yaşamını harcamaktır. / Oğuz Atay

Ben ölmek istemiyorum. Yaşamak ve herkesin burnundan getirmek istiyorum. / Oğuz Atay
Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım; mürekkeple yazılmışlar oysa. Ben kurşun kalem silgisiydim, azaldığımla kaldım. / Oğuz Atay

Oysa bizim bütün güzelliğimiz, yaşadıklarımızla düşündüklerimiz arasındaki acıklı çelişkinin yansımalarından ibaretti. / Oğuz Atay
 Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için ön bin kitap okumuş olmayı isterdim dedi. Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda. / Oğuz Atay


Yemek koyulurken, 'bu kadar yeter' dedikten sonra mutlaka bir kaşık daha yemek koyan kişiye 'anne' denir. Ve o herşeye değerdir. / Oğuz Atay


Kimseye göstermem üzüntümü. Gündüz gülerim, geceleri yalnız ağlarım. / Oğuz Atay


Neden yalnızlıktan şikayetçidir ki insan. Ne yani, mutlu olması için bir sevgiliye mi muhtaçtır her zaman. / Oğuz Atay


Beklenen hep geç geliyor; geldiği zaman da insan başka yerlerde oluyor . / Oğuz Atay


Artık gelecek planlarımı hayattan gizli yapıyorum. Sanki hayat, işini gücünü bırakıp planlarımı bozmak için herşeyi yapıyor. / Oğuz Atay


Kimsenin yaşantısını beğenmedim. Kendime uygun bir yaşantı da bulamadım. / Oğuz Atay


Beni anlamalısın çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum. / Oğuz Atay


Descartes, düşündükçe var olduğunu söylüyordu; oysa ben düşündükçe yok oluyorum. / Oğuz Atay


Anlamasan da olur. Kimse anIamasa da olur. Gerçek hürriyet budur. Ben anIıyorum. AnIatamasam da oIur. / Oğuz Atay


Tabiat, sırlarını bakmasını bilene açıklarmış. / Oğuz Atay


İnsan çok sevdiği halde neden her defasında terkedilir? Ve beklenenler, neden hep vazgeçildikten sonra gelir? / Oğuz Atay


Provası yok hayatın. Ne yeniden yaşamak mümkün, ne de yaşadıklarını silebilmek. Önemli olan, ilk defa değil son defa sevebilmek. / Oğuz Atay


İçimin sesi de olmasa ölürüm yalnızlıktan. / Oğuz Atay


Yalnızlığı çok seversek, bir gün o da çekip gider mi? / Oğuz Atay


Bir silgi gibi tükendim ben. Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım. Mürekkeple yazmışlar oysa. Ben kurşun kalem silgisiydim. Azaldığımla kaldım. / Oğuz Atay


Sonra beni de dinlerler diye çok dinledim. / Oğuz Atay


Keşke nedir olric? Hatalarımız efendimiz. Çok mu hata yaptık? Keşke diyecek kadar efendimiz. / Oğuz Atay


Ne kadar çok insana içerliyorum bir bilseniz... / Oğuz Atay


İnsan seviyorsa kaybetmekten korkar. Kıskançlık da bir kaybetme korkusudur. Kıskanmıyorsa eğer; yeterince sevmiyordur. / Oğuz Atay


Ne çok şey biliyor bu insanlar olric? Herkes işine geleni biliyor efendimiz.. / Oğuz Atay


Biliyor musun olric, benim bir çok dostum var. Görüyorum efendimiz, hepsinin sırtınızda izleri var. / Oğuz Atay


Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor. / Oğuz Atay


Çok yükseğe çıkamam; bende yükseklik korkusu var. Kimseyi yarı yolda bırakamam; bende 'alçaklık' korkusu var. / Oğuz Atay


Fotoğraf çekilerken, nedense kendimizi gülümsemek zorunda hissediyoruz. 'yani aslında ona bile mutluluk oyunu oynuyoruz. / Oğuz Atay


Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma, boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı, özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna. / Oğuz Atay


Ben, senin bilinçaltı karanlıklarına ittiğin ve gerçekleşmesinden korktuğun kirli arzuların, ben senin bilinçaltı ormanlarının tarzan'ı! Yemeye geldim seni. Benden kurtulamazsın. Ben, senin vicdan azabınım! / Oğuz Atay


Bu düzmece oyun sona ermeli. Kendi benliğimizi bulmalıyız. Yol verip yakarmaktan vazgeçmeliyiz. Rüyalarımızı gerçekleştirmeye çalışmamalıyız, gerçekleri rüya yapmalıyız. Çelişikşiz dikensiz ve düzgün rüyalarımızı yaşamalıyız. Sözümüzün eri olmalıyız: kırılacak kafaları kırmalıyız. Bize acınmadığı için acımamalıyız. / Oğuz Atay


Daha kaç kez ıskalayacağız hayatı olric? Oklarımız bitene kadar efendim. / Oğuz Atay


İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı. / Oğuz Atay


En tehlikeli kelime nedir olric? -ama'dır efendim bana göre. -neden olric? -önceden söylenen her söylemi veya kelimeyi öldürür! Mesela, seni seviyorum ama. gibi. / Oğuz Atay


Ne çok şey biliyor bu insanlar olric? Herkes işine geleni biliyor efendimiz. / Oğuz Atay


Hayır dostum ben en acıklı anlarımda bile güldürücü sözler bulan bir insanım, kendime acımam bundandır. / Oğuz Atay


Ne zaman hayata tutunmaya çalışsak, hep mahrem yerleri geldi elimize. / Oğuz Atay


Ne zoruma gidiyor biliyormusun olric? O'na yazdıklarımı o'ndan başka herkes okuyor. / Oğuz Atay


Yalnız kalmaktan korktukça yalnızlığım artıyor. / Oğuz Atay


Ve yalnızlık kelimeyle birlikte yaşadı insanın içinde, kelimeler yalnızlığı anlattı ve yalnızlığın içinde eriyip kayboldu. Yalnız kelimeler dindirdi acıyı ve kelimeler insanın aklına geldikçe yalnızlık büyüdü, dayanılmaz oldu. / Oğuz Atay


İnsan nedir bilir misin olric.? -nedir efendimiz.? '-ağaçları kesip onlardan kağıt yapan sonrada o kağıtlara 'ağaçları koruyunuz' yazandır.. / Oğuz Atay


Can çekişmek nasıl birşey bilir misin olric. Hayır efendimiz, nasıl birşey? Ona söyleyebileceğin o kadar şey varken susmaktır olric. / Oğuz Atay


Gelirmi dersin olric? Gelmez, gelemez efendimiz. Neden olric? Yüreği o kadar büyük sevemezde ondan efendimiz. / Oğuz Atay


Güçlü olmak artık beni yoruyor olric , ki buralarda bilmem, hangi uykunun, hangi köşesinde beklemedeyim hiç gelmeyecek olanı. / Oğuz Atay

Yalnızlığına iyi bak, sahip çık. Kaç kişinin emeği var onda kimbilir. / Oğuz Atay


Son bir şans daha verme, sevgine layık olmayana. Merak etme, aşk yürek işidir ve yüreği olmayanın kalbi kırılmaz nasılsa. / Oğuz Atay


Kötü bir resim aşarım korkusuyla hiç resim aşmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım. / Oğuz Atay


Öyleyse, ben de hayatımın sonuna kadar aynı yerde kımıldamadan oturacağım. Herkes istediği kadar koşsun. Beni anlayacak insan, oturduğum yerde de beni bulur. / Oğuz Atay


Nedensiz ve sebepsiz sevdim seni. Çünkü bir sebebi olsa, aşk olmazdı bunun ismi.. / Oğuz Atay


Biliyor musun olric? Artık yalnızlığı bile çok seviyorum, sırf onun eseri diye. / Oğuz Atay


İki kadına adamak istiyorum hayatımı. Biri 'erkeğim' desin bana, diğeri sadece baba. / Oğuz Atay


Bizi başkaları anlamaz sevgi. Başkalarının aklı başkadır. Bu yüzden ikimizi hep garip bakışlarla suzmüşlerdir. Şimdi beni de garip, bakışlarla süzenler var. Ben onlara aldırmıyorum. İnsanların beni beğenip beğenmemeleri umurumda değil artık. Ben kendimi tanımakla ilgiliyim. / Oğuz Atay


Hiç kimseyi anlamıyorum. İnsanların arasına karışıp onlara uyduğum için de kendimden nefret ediyorum. / Oğuz Atay


Biliyormusun olric. Neyi efendimiz? Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı. Neden efendimiz? Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim? / Oğuz Atay


Kolundaki yaralar efendim? Tütünürken öyle oldu olric ya yüreğindeki yaralar.. Efendim? Tutulurken öyle oldu olric.! Peki ya gözlerindeki suskunluk ; ne efendim? Hiç dokunma.! Sus olric!. / Oğuz Atay


Bize öğretilen her söze inandık yasaktır dendi kandık hep girilmez levhalarına aldandık bu tutulan yol yanlıştır bize. / Oğuz Atay


Tarih bir tahriften ıbarettir. Tarih, geçmişten geleceğe uzanan ve bugün g..ördüğümüz bir rüyadır. Bütün rüyalar gibi tarih de yorumlanabilir; ama görülürken değil. / Oğuz Atay


Siz bilmezsiniz albayım : insanlık tek başına kollarımda can verdi. Yanında kimseler yoktu. / Oğuz Atay


İnsanlar bozuk para gibidir. İki seçenek vardır: yazı ya da tura. Bir yüzünü gösterirken bize diğer yüzünü zaman gösterecektir. / Oğuz Atay


Hayatta silgim hep kalemimden önce bitti. Çünkü kendi doğrularımı yazacağım yere, tuttum başkalarının yanlışlarını sildim . / Oğuz Atay


Yalnızlığa dayanmanın en önemli şartı, her şeye karşı hazırlıklı bulunmaktır. / Oğuz Atay


Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler; ağzına dolar insanın. Sussan acıtır, konuşsan kanatır. / Oğuz Atay


Zaman her şeyin ilacıysa, fazlası intihara girmez mi? / Oğuz Atay


Sus olric! Düşünüyorum. Düşünmek ne haddinize efendimiz? Descartes düşündükçe var oluyordu olric. Descartes düşündükçe var olur, siz düşündükçe yok olursunuz efendimiz.. / Oğuz Atay


Gel seninle bir daha ağlayalım; yaşanmışlara, yaşanmamışlara, bir de hiç yaşanamayacaklara. / Oğuz Atay


Herkes birikmiş bizi seyrediyor. Dağılın!. Kukla oynatmıyoruz burada. Acı çekiyoruz. / Oğuz Atay


Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor anlıyor musun? / Oğuz Atay


Şöyle evladım' diye teselli ederdi annem beni. Şöyle de içine hicran olmasın. Hicran oldu anne. / Oğuz Atay


Elimde değil olric! Ne efendimiz? Elleri olric elleri. / Oğuz Atay


Seni seviyorum ve yalnız seni görüyorum. Seninle ilgiliyim başka her şeyi unutuyorum. Sözün gelişi değil bu ; ben sözümün eriyim başka anlamları olsaydı sözlerimin başka anlamlara uygun kelimeler bulurdum. / Oğuz Atay


Hayatımın başı ve sonu belliydi; hiç olmazsa ortasını kaçırmamalıydım. / Oğuz Atay


Şimdi al yalnızlığımı ört üzerine olric.. Belki o vakit bırakıp her şeyi.. Gelirim bir yerlerden başlamak için yeniden. / Oğuz Atay


Hep geçer diyorlar ya olric. Sence geçer mi? Geçer elbet efendim; bazısı teğet geçer, bazısı deler geçer, bazısı deşer geçer, bazısı parçalar geçer. Ama mutlaka geçer. / Oğuz Atay


Neden sadece bir hayal ürünüsün olric? Siz gerçeksiniz de ne oluyor efendimiz. / Oğuz Atay


Koca bir ömrü harcamak dedikleri gerçeğin altını seninle çizdim ben. / Oğuz Atay


Bir yerde söz biter.. İki kişi karşılıklı kendini tekrarlamaya başlar. Yeni başlayan ilişkiler bile eşkir böylece. Hemen kaçacaksın ki aklın orada kalsın.. / Oğuz Atay


Sigarayı bırak artık diyordun ya bana, bende bırakmıyordum. Çünkü senin, benim için üzülüyor olmana içten içe seviniyordum. / Oğuz Atay


İyi geçinmek iki kişinin kusursuz olmasıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmesiyle olur! / Oğuz Atay


İnsanIarı geneI anIamda seviyorum ama kimseye tahammüIüm yok. / Oğuz Atay



 





Hiç yorum yok:

'; (function() { var dsq = document.createElement('script'); dsq.type = 'text/javascript'; dsq.async = true; dsq.src = '//' + disqus_shortname + '.disqus.com/embed.js'; (document.getElementsByTagName('head')[0] || document.getElementsByTagName('body')[0]).appendChild(dsq); })();
Blogger tarafından desteklenmektedir.